TİENS ÜRÜNLER

BESİN TAKVİYESİ "SİPİRİLUNA" TABLETLERİ:

ASRIN BESİNİ, Afrika'nın orta bölgesinde Çad Gölü civarında yaşayan yerli halk Aborjinler,bugün insanlarda sık sık rastlanan hastalıklara hiç bir zaman yakalanmamaktadırlar. Son derece sağlıklı olan bu insanların çoğu çok uzun bir hayat sürmektedir. uzmanlar bu ilginç durumu araştırırken, Aborjinlerin besin olarak kullandığı Çad Gölünde yetişen yeşil su yosununu keşfetmişlerdir. Bu yosunlara SIPIRILUNA adı verilmiştir.

Çin'de Yunnan Bölgesinde bulunan Tisinhay Gölünde büyük miktarda yabani Sipiriluna yetişmektedir ve yerel halk için çok büyük bir besin kaynağıdır. Sipiriluna TIANSHI Tabletleri kurutulan Sipiriluna'dan üretilmektedir. Yapılan araştırmalardan sonra elde edilen sonuç şaşırtıcıdır. Besin maddeleri açısından 1 Gram Sipiriluna 1 KG Sebzeye eşdeğerdir. Şu anda Dünyada sipiriluna içeren belenme takviyeleri, en çok tercih edilenler arasında yer almaktadır.

Bünyesi zayıf olan sık sık sık hastalanan, bağışıklık sistemi güçsüz olan, oksijen eksikliği yaşayan insanlar için bu ürün son derece büyü bir önem taşımaktadır. Uzun zamanlı kullanımında dahi hiç bir yan etkisi yoktur. Demir elementi, E vitamini B12 vitamini Gama-Linoik Asit, Amino Asit bakımından dünyanın en zengin besinidir.

kordiseps.jpg

BESİN TAKVİYESİ "KORDISEPS" KAPSÜLLER):

Kordiseps (CORDYCEPS SINENSIS) olarak bilinen Çin Tırtıl Mantarıdır. Sadece Çin'in Tibet, Siçuan, Yunnan, Tisinhay gibi platolarında bulunan otluk ve bataklıklarda yaşayan bir tür yerel canlıdır.Tırtıl Mantarının büyümesi gerçekten şaşırtıcıdır. Bu mantar kışın bir böcek (larva formunda) kış uykusuna yattığı zaman onun dolaşım sistemine girer. Mantarın iplikçikleri larvada besin alımı sonrası o kadar hızlı bir şekilde büyümektedir ki, en sonunda herşeyi kaplayan bir kabuk oluşturur. Daha sonra tırtıl bu yüzden ölmekte ve kabuğu bir kozaya dönüşmektedir. Sonraki sene yaz mevsimi geldiğinde kurtucuğun üst kısmı yerden dışarı çıkar ve bir ot olur. Bitki kısmından CordyCeps elde edilmektedir.

Çin tırtıl Mantarı, deniz seviyesinden 3500 m yükseklikte yaşadığı için çok dayanıklı bir yapıya sahiptir. Hayatta kalmak için yalnızca o plaaolarda polygonun aviculare L, astragalus ve ophiophogon ağalarının kökleriyle beslenmektedir. Toprak altında geçen iki senelik gelişim süreci sırasında uzun bir süre açlık, soğuk ve oksijen eksikliği yaşamaktadır. Mantarın gövdesi, besin maddeleri açısından ve biyolojik bileşim açısından o platolarda yetişen bitkiler kadar zengindir.

Geleneksel Çin Tıbbı'nda Ginseng ve tüylü Geyik Boynuzu ile birlite en önemli 3 güçlü ilaç arasında yer almaktadır. Bu mantar Çin'de sağlığı korumak amacıyla 1200 seneden buyana kullanılmaktadır. çok eski zamanlarda Çinliler bu mantarı "Tanrının bir lütfu", bir tılsım olarak kabul etmişlerdir. Bugüne kadar geçen süre içerisinde, Çin Tırtıl Mantarı birçok hastalık için yeri doldurulmaz bir çare olduğunu ispatlamıştır.

PROFİLAKSİ için KORDİSEPS Kullanım Alanları:

1- Bağışıklık sisteminin düzenlemesi için kullanılan çok yüksek etkili bir çaredir. Düzenleme eğitimi iki yıldan oluşmaktadır: Hem bağışıklığı güçlendirir, hem de bazı insanlarda bulunan fazla bağışıklık gücünü azaltarak dengeler.

2- Doğal bir antibiyotiktir. Kordiseps birçok patojenik bakteriye karşı antibakteriyel bir etki yaratabilir. Bazı bakteriler, Pnömokok, streptokok ve aureus, stefilekok bunlar arasında sayılabilir.

3- Antifilojistik etkisi: Kordisepsin bu niteliği hidro kortizondan 3 kat daha yüksektir.

4- Ölçülü bir şekilde kan damarını genişleterek kalp ve akciğerdeki kan dolaşımını yoğunlaştırır. Kordiseps, kroner damardaki kan dolaşımını düzenlendiği için, damarda tıkanıklık yaratan pıhtının oluşmasını engelleyebilir.

5- Kordiseps, yorgunluğa karşı direnci arttırabilir. Oksijen açlığına karşı dayanıklılık sağlar ve kandaki lipid seviyesini azaltabilir. Sinir sistemini rahatlatır. Ayrıca hücreleri antioksidan yeteneğini arttırabilme gibi farmakolojik özellikler taşımaktadır.

Yukarıda bahsettiğimiz bütün farmakolojik etkileri, kordisepsin birçok hastalığın tedavisinde kullanımı için bilimsel bir temel oluşturmaktadır.

Çeşitli laboratuvar araştırmalarından ve hastane gözetimlertinden sonra KORDİSEPSin üç önemli özelliği vurgulanmaktadır:

1- Çok geniş amaçlı kullanım kapasitesi,

2- Hastalık tedavisini destekleyerek, çok daha etkili sonuçlar alınması,

3- Toksin içermemesi ve hiçbir yan etkisinin bulunmamasıdır.

KORDİSEPSİN GÖSTERDİĞİ İYİLEŞTİRİCİ ETKİLER

1- SOLUNUM YOLLARI RAHATSIZLIKLARI: Öksürük, nefes darlığı, nefes yetmezliği, terleme, akciğer zayıflığından kaynaklanan halsizlik, bitkinlik vb. Bu ürünü kullanarak rahatsızlıkların giderilmesini ve ZATÜRRE, ASTIM, AMFİZEM gibi hastalıkların tedavisinde hızlı bir iyileştirici etkiye sahiptir.

2- BÖBREK HASTALIKLARI: Modern tıp tarafından KORDİSEPS'in böbreklerdeki metabolizmayı iyileştirdiği kanıtlanmıştır.Kordiseps'in iyileştirici etkileri, böbrek hücrelerinin tüm fonksiyonlarının daha hızlı gerçekleştirilmesi, idrardaki toksinlerin ekskresyonu gerçekleşmektedir. İlaç tedavilerini böbrek dokularına ve kanallarına verdiği patolojik hasarlar, Kordiseps tarafından onarılmaktadır. Böbreklerin yeniden enfeksiyon kapmasını ve hiperfosforemiyi önler. Böbrek ve akciğer hastalıklarında görülen bel ve ayak ağrıları, emisyon ve sık idrara çıkma sorunlarının giderilmesi açısından Kordiseps çok iyi sonuçlar verebilmektedir.

3- KALP DAMARLARI HASTALIKLARI: Kordiseps, kroner damarlardaki kan dolaşımını sürekli belli bir hacim ve hzıda tutma ve kandaki kalsiyum ve fosfor dengesini sağlama konusunda çok etkilidir. Kroner hastalıkların sürekli tedavisinde çok değerli bir ilaç olan Kordiseps, kroner damarlardaki kolojen türemesi, trombositlerin oluşum ve gelişimini doldurma konusunda daha çok iyi bir etki göstermektedir. İnhibisyon katsayısı %13.3 ila %48.5'e ulaşmaktadır.

4- HEPATİT VE KARACİĞER SİROZU: Kordiseps, karaciğerin tüm fonksiyonlarını doğrudan iyileştirme gücüne sahiptir. Şu anda Çin'de karaciğer sirozu tedavisinde kullanılan en iyi çaredir. İthal edilen enterferans ilaçlar sarı ırktaki insanlar çok büyük etkiye sahip değildir ve ayrıca Kordiseps içeren ürünlerle karşılaştırıldığında, fiyatının çok daha yüksek olduğu görülmektedir.

5- KAN HASTALIKLARI: Kandaki trombositlerin normal sayıda bulunmasına rağmen vücutta çeşitli kanamaların meydana gelmesi. (Protopati, Atrombositopenik purpura) destek tedavisinde yararı görülmektedir. Lösemi hastalığının tedavisinde Kordiseps ile yapılan destek tedavisi, belli bir etki göstererek löseminin, kan kanserine dönüşmesini önlemektedir.

6- KANSER HASTALIKLARI: Kordiseps'in geniş kapsamlı farmakolojik özellikleri insan vücudunda karaciğer, böbrek, kan damaları ve solunum organları gibi en önemli organlar üzerinde yenileme etkisi gösterdiği için, tedavide bu ürün kanserin son aşamasında dahi iyileştirici etkiler göstermektedir. Kordiseps, önemli organlardaki kötü huylu tümörlerin hücre merkezlerine doğrudan müdahale ederek hasta organın iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Bu etkinin yanısıra lökosit faaliyetlerini arttırarak kimya terapisinin daha etkili olmasını sağlar. İyi huylu beyin tümörü olan hastalıkların sürekli tedavisinde Kordiseps kusursuz bir çaredir.

7- ANTİTOKSİN FAALİYETLERİ: Kordiseps toksin içermeyen tamamen doğal bir madde olmasının yanısıra, metabolizmayı iyileştirerek karaciğer, böbrek, akciğer gibi organların hücre yenilemesine ve tüm vücudun toksinler ve ilaç kalıntılarından arındırılmasına yardımcı olmaktadır.

8- GÜNLÜK HAYATTA KORDİSEPS'İN GENEL SAĞLIK KAZANDIRICI ETKİLERİ: Güçlendirme ve yeniden oluşturma etkisine sahip bir üründür. Hastalıkalrı iyileştirmek ve insanı hastalıklardan korur.


1.jpg

TIANSHI MACA GÜÇLENDİRİCİ ÜRÜN
1. Geleneksel Çin tıbbına göre üretilmiştir
2. Yorgunluğa karşı direnç kazandırır ve YANG enerjisini güçlendirir
MACA BRASSİCACEAE ailesinden gelen CRUCİFEROUS bir bitkisidir. Genelde Güney Amerika'da Peru dağlarında, deniz seviyesinden 4000 m yükseklikte bulunan platolarda yetişmektedir. Bu bitkinin yetiştiği bölgenin ekolojik açıdan çok temiz olan bu toprakları çok değerli besleyici maddeler içermektedir. Bu çok değerli bitkinin toprağın altındaki turpa benzeyen kökü, yerli insanlar tarafından sağlığı korumak ve güçlendirmek amacıyla 2000 senedir kullanılmaktadır. MACA hayat enerjisini yükselten, yorgunluğa karşı direnci attıran, bitkinliği gideren ve cinsel gücü arttıran mükemmel etkilere sahiptir. Güney Amerika'nın en eski yerli medeniyeti olan, İNKA medeniyeti binlerce yıl boyunca, bu bitkiyi And Dağları'nın önemli bir armağanı olarak kabul etmiştir. Çünkü MACA, İNKALARIN en önemli besin kaynağıydı. Aynı zamanda İNKALARIN genç erkeklerinin savaş meydanına gitmeden önce, bu bitkiden bol miktarda kullandıklarını, bu bitkinin onların gücünün ve dayanıklılığının kaynağı olduğu tarihi belgelerde yazılıdır. 1492 yılında İspanya Kralı tarafından
gerçekleştirilen deniz aşırı seferlerin sonucunda Amerika'yı keşfeden Kristof Kolomb dönüşte kraliyet ailesine Yeni Dünyadan eşsiz bir armağan getirdi MACA bitkisi. Ve o tarihten bugüne kadar İspanyol Kralları, güçlerini arttırmak ve onlara sağlık kazandırmak amacıyla bu bitkiyi kullanmak tadır. Modern bilimsel araştırmalar net bir şekilde gösteriyor ki: MACA bol miktarda aminoasit, çinko, taurin ve çeşitli doğal besin maddeleri içermektedir. Yorgunluğa karşı direnç kazandıran MACA, ginsenge benzer bir etkiye sahiptir. Bunun yamsıra çok miktarda özel besin maddeleri, asinamin MACA ve alken MACA içermektedir

chitozan.jpg

DOĞAL BİYOAKTİF BESİN TAKVİYESİ "CHITOZAN" :
Chitozan, insan vücudundaki tüm fizyolojik fonksiyonları regüle eden, %100 doğal bir üründür. Dünyada çok popüler hale gelen Chitozan, insan sağlığı üzerinde geniş kapsamlı, dengeleyici bir etki yaratmaktadır. Yaşlanma sürecini yavaşlatır, bağışıklığı güçlendirir ve çeşitli rahatsızlıklara karşı önlem olarak kullanılabilir. Aynı zamanda vücudun biyolojik ritmini regüle ederek, hastalıkların hızlı bir şekilde iyileşmesine yardımcı olur.
CHITOZAN NERELERDE KULLANILIR?

1- KANSER HASTALIKLARINI İYİLEŞTİRMEDE YARDIMCI OLARAK KULLANILABİLİR: Japon üniversitesinde bir profesör tarafından benzersiz bir deney gerçekleştirilmiştir. Kanser hücreleri alınıp, farelerin vücuduna yerleştirildikten sonra bu fareler cilt kanserine yakalanmışlardır. Bunun üzerine bilim adamları fareleri iki gruba ayırdılar. Birinci gruptaki fareler Chitozan ile tedavi edilirken, ikinci gruba hiç bir ilaç verilmedi. Deney sonucunda ilk gruptaki fareler tamamen iyileşirken, ikinci gruptakilerin hepsi öldü. Aynı deney tavşanlar üzerinde de yapıldı. Chitozan alan tavşanlardaki kanserli hücrelerin, normal hücrelere dönüşmesiyle bu tavşanlar hastalıktan kurtuldu. İnsanlar üzerinde yapılan araştırma ve deneylerde de Chitozxan olumlu sonuç vermiştir.Kanser tarafından etkilenmiş hücrelerdeki CHITOZAN etkisi şu şekilde oluşmaktadır:

1- Kanser hücrelerinin toksinlerini bastırarak onları ezer. Bilindiği gibi kansere yakalanan insanlar, hızlı bir şekilde kilo kaybetmeye başlarlar. Buna neden olan unsur, kanser hücrelerinin toksini serbes bırakmasıdır. Bu toksin, kan serumundaki Demir elementini azaltır ve anemi hastalığına yol açar. İştah kaybı başlar ve vücuttaki yağlar çözünmeye başlar. chitozan bağırsaklarda çözünerek, mono-moleküler mikro-grup şeklini alır. Sonra da kanser hücrelerine müdehale ederek, bu toksini ezer.

2- Kanser hücrelerin yok edebilen lenfli hücreleri canlandırır. İnsan vücudunda birçok lenf hücresi yer almaktadır. Örneğin; NL-LAK hücreleri. Onların benzersiz özelliği ise, nomal hücreleri kanserli hücrelerden ayırt edebilmemeleri ve kanser hücrelerini yok edebilmeleridir. Lenf hücrelerinin vücutta en etkili olduğu PH ortamı 7.4 tür. Ancak kanser hücrelerinin etrafında daha asitli bir ortam oluşmakta, bu da lenf hücrelerinin faaliyetini durdurmaktadır. Chitozan kullanımı, bu ortamın PH dengesini gerekli seviyeye getirerek, lenf hücrelerini, kanser hücrelerinin yok edilmesisne yardımcı olmak üzere faaliyete geçirir.

3- Chitozan kanser hücrelerinin vücuttaki dolaşımını engeller. Kanser hücreleri kan damaları içerisnde hareket ederler. Damarların duvarlarında son araştırmalarda bulunmuş olan 5T4 adı verilen bir molekül bulunmaktadır. Bu molekülün yardımı ile kanser hücreleri, tüm vücuda yayılmaktadır. Chitozan damar duvarlarını sık bir şekilde yapışarak kanser hücrelerini bu moleküllerle temasını engeller.

2- KOLESTEROL SEVİYESİNİ DÜŞÜRÜR: Kolesterol kelimesi genellikle insanlarda korku yaratmaktadır. Birçok insan enfarktüs miyokard, damar ve kalp hastalıklarının kolesterol tarafından tetiklendiğini düşünmekte ve kolesterolü bir zincir olarak nitelendirmektedir. Halbuki vücutta belirli bir miktarda kolesterol bulunması şarttır. Beyin, sinir hücrelerinin ve birçok dokunun oluşması, cinsellik hormnunun salgılanması için gereken bu madde aynı zamanda karaciğerdeki yağların çözünümü ve sindirim için gereken safra asidinin oluşması için de önemli bir maddedir. Fakat vücutta kolesterol miktarı artınca o damar duvarlarına çöekrek kan dolaşımını ayrıştırı ve skleroza yol açabilir.

a- CHITOZAN VÜCUTTAKİ KOLESTEROLÜN EMİLİMİNE ENGELLEMESİ: Gıda ile birlikte alınan kolesterol, enzimler ile gerçekleştirilen temastan sonra kolesterin eter'e dönüşerek bağırsak tarafından sindirlir. Kolesterolün enzimler tarafından sindirilmesi için etrafında belli bir miktarda safra asidi bulunması gerekmektedir. Chitozan ise safra asidi ile kaynaşarak onu vücuttan çıkartır. Yani kolesterolün etrafında safra asidi yokken enzimler, onu kolester'in Eter'e dönüştürememektedirler. Bu durumda kolesterol bağırsak tarafından sindirilememektedir.

b- YAĞ ASİMİLASYONUNU ENGELLEMESİ: Chitozan bir pozitif iyonik selüloz olduğundan, kolesterolün sindirimine engel olduğu gibi yağların asimilasyonuna da aynı şekilde engel olur. Yağlar, insan vücudunda yalnızca kolesterolde değil, aynı zamanda kanda ve proteinde de bulunmaktadır. Dolayısı ile kandaki yağ seviyesi düşerken, kolesterol seviyesi de düşmektedir.

c- KOLESTEROL DÖNÜŞÜMÜNE YARDIMCI OLMASI: Safra asidi, sindirim sisteminde yer alan en önemli sıvıdır. Kolesterolden oluşmaktadır. Safra kesesi belirli bir miktarda safra asidi içermektedir. Genelde safra asidini sindirim sürecindeki görevi tamamlandıktan sonra yeniden ince bağırsak tarafından emilerek, safra kesesine geri döner. Chitozan kolesterolün emilmememsi için safra asidi ile birleşerek vücuttan atılır. Safra asidi oluşması için vücudun HLD kolesterolüne ihtiyacı vardır. Kolesterol, karaciğerde HLD şeklini alır ve bu da kandaki LDL kolesterolün düşmesine neden olur.

3- TANSİYONU DÜŞÜRÜR: Yemeklerde kullandığımız Klor ve Sodyum içeren tuzun yüksek tansiyona neden olabileceği herkes tarafından bilinmektedir. Bu etkiyi yaratn Klor maddesidir. Sodyumun böyle bir olumsuz etkisi bulunmamaktadır. Klor ise vücutta bulunan ACE hareketsiz enzim ike reaksiyona girerek onu aktif hale getirir. Bu enzimin hareketlenmesi tansiyonu yükseltmektedir. Klor, negatif iyon grubuna ait bir elementtir. Chitozan pozitif iyonlu bir madde olduğu için Klor ile birleşerek dışkı ile beraber onu vücuttan atmaktadır. Bu durum tansiyonun yükselmesini önler.

4- ŞEKER HASTALIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: Tokyo'daki Tarım akademisinde Chitozan'ın şeker hastalığına karşı etkisini kanıtlandığı bir deney gerçekleştirildi. Şeker hastalığı olan siyah sıçanlara Chitozan takviyeli yem verildi. İdrardaki şeker oranın azaldığı görüldü. Aynı deney insanlar üzerinde gerçekleştirildikten sonra, idrardaki şeker oranının düştüğü görüldü.

5- YANIKLAR VE YARALAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: Chitozan ciltteki çeşitli hastalıkalrın hızlı bir şekilde giderilmesi etkisine sahiptir. Japonya'da bir hastanede bedeninde çok ağır yanık bulunan, derisinin %80'i olmayan bir erkek çocuğunun tedavisinde doktorlar Chitozan'dan yapılan suni deri kullanmışlardır. Birkaç ay sonra derinin kendini yenileyerek yanıkların hiç bir izi kalmadan yok olduğu gözlenmiştir. Böylesi mükemmel bir sonucun birkaç nedeni bulunmaktadır.

Chitozan'dan yapılan suni deri, insan vücudu tarafından kabul edilmekte, yanık bölgesine yerleşince gerçek deri ile çok kolay kaynaşmaktadır, çünkü bu suni deri insan derisine çok yakındır ve kaynaşması durumunda suni derinin çıkartılmasına hiç gerek kalmaz.

Chitozan, hücreleri canlandırarak, büyük miktarda kolojen doku üretmektedir. kolojen dokular ince bir deri oluşturarak izlerin yok olmasını sağlamaktadır.

Chitozan, yaradan akan kanı durdurur, yoğun kanamayı önler ve bunun yanı sıra yapılan araştırmalarda Chitozan'ın yaralanan bölgelerde ağrı kesici etkisi gözlenmektedir.

6- KARACİĞER FONKSİYONLARINI İYİLEŞTİRMESİ: Japon bilim adamlarının Chitozan'ın karaciğere etkisinin kanıtlayan araştırmaları mükemmel bir sonuç verdi. Bu araştırmada tavşanlara yüksek miktarda kolesterol içeren yem verildi. Belli bir süre sonra tavşanlarda kolesterol ve nötr yağların seviyesinin yükselmesiyle Hepatit ve Karaciğer iç yağı toplanması gözlendi. Hasta karaciğer bordoya kaçan kırmızı bir renge dönüştü. Ardından hasta tavşanlara Chitozan verilmeye başlandı. Belli bir süre sonra karaciğer kahverengi bir renk alarak tamamen iyileşti.

7- VÜCUTTAKİ ALKALİ ASİT SEVİYESİNİN DENGELEYEREK BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMESİ: İnsan vücudunun çeşitli hastalıklardan koruması için alkali asidin vücudun çeşitli sıvılarında belli bir seviyede bulunması gerekmektedir. Kandaki PH dengesinin alkali seviyesi 7.4 civarında, diğer sıvıların ise 7.35 civarında bulunmaktadır. Kandaki bu seviye hemolobin tarafından regüle edilmektedir. Vücuttaki başka sıvılardan alkali ortamı yumuşatıcı bir etkiye sahip başka bir madde bulunmaktadır. Sıvılarda çeşitli hücrelerin birbiri ile reaksiyona geçmesi sırasında moleküllerin hareketlenmesiden CO2 (Karbondioksit) oluşmaktadır. Yavaş-Yavaş birikim gerçekleşirken, vücut sıvılarının oksitlenmesine yol açar. Burada bahsettiğimiz bu oksitlenme durumunda, lenfli hücrelerin bağışıklık fonksiyonu azalmaktadır. Dolayısıyla vücudun bağışıklık sistemi hastalıklara yenik düşmektedir. Chitozan, bağırsaktaki enzimler ve bakteriler tarafından çözünerek emilir ve vücuttaki sıvıların PH dengelerini 7.35'e yani normal seviyeye ulaştırır. Bağırsak sistemini düzenli bir şekilde çalıştırır.

8- VÜCUTTAKİ ZARARLI MADDELERİ ABSORBE EDEREK DIŞARI ATAR: Teknoloji ile bilimdeki gelişme ve başarılar insanlara şüphesiz büyük bir yarar sağlamaktadır; ancak bu yenilikler aynı zamanda çok büyük zararlara neden olmuşlardır. İlk sıralarda yer alanlar ise ağır metallerdir.

Ağır metaller insan vücudunu zehirleyerek, bugüne kadar görülmemiş hastalıklara yol açmıştır. Örneğin Kadmiyum (CD) zehirlenmesi kemiklerde çeşitli hastalıklara yol açmaktadır. Ya da civa zehirlenmesi yüzünden çeşitli ödem oluşumu gerçekleşmiştir. Butür hastalıkların tedavisi modern tıp tarafından henüz etkili bir şekilde yapılamamaktadır. Ancak bu ağır metallerin Chitozan tarafından vücutta absorbe edilerek dışarı atıldığı, modern tıp tarafından kabul edilmektedir. Bunu kanıtlamak için yaşanmış bir olay mrnek olarak gösterilebilir. 21 Haziran 1993 tarihinde Japon Gaztesi "ABSAHİ SİNBUN" ülkede gündeme gelen benzersiz bir olayı tüm Dünyaya duyurdu. O günlerde Rus Devlet Yönetimi bir opersayon yapmaya karar verdi: Daha önce meydana gelen bir kaza soncuu okyanus dibinde bulunan Nükleer bir denizaltının su yüzeyine çıkarılmacaktır. Rus uzmanlar Japonyadan büyük miktarda Chitozan satın alıp onu, jöle haline dönüştürdüler. Denizaltının duvarlarının arasındaki boşluğu bu jöle ile doldurarark olası radyasyon sızıntısını engellemeyi umuyorlardı. Sonuç beklentilerden daha ümit vericiydi. Chitozan radyasyon etkisini tamamen yok etmişti. Bu olay dünya çapında sansasyonal bir etki yarattı.

9- BEL VE SIRT AĞRILARINI GİDERİLMESİ: Çin Tıbbı bölgesel kan dolaşımına büyük bir önem vermektedir. Konjesyon ve sıvı zehirlenmesi gibi terimleri yürülüğe Çin tıbbı koymuştur. Konjesyon durumunda insan metabolizması yavaşlar, vücut ateşi düşer ve bitkinlik yaşanır. Sürekli olarak üşüme hissi oluşur. Kas hücrelerinin yeterince oksiyen almaması bel ve sırt ağrılarına neden olur. Chitozan kullanılarak kan damarları genişletirlir ve tam hacimli kan dolaşımı sağlanır.


clip_image002.jpg


ANTILIPID ÇAY
Tüm "TİAHSHİ" ürünleri en gelişmiş teknoloji kullanılarak Geleneksel Çin Tıbbının dengeli ve sağlıklı beslenmeye ilişkin en önemli prensibi "yiyecek ve ilaç aynı kökten çıkan iki fidandır" dikkate alınarak üretildi. Hayatta kalmak için besleniyoruz, beslenirken vücutta eksik kalan yararlı maddeleri tamamlayarak şifa bulabiliyoruz. Çin'de asırlar boyunca insanları sıhhatine kavuşturan, sadece bitkisel ve doğal kaynaklardan elde edilen beslenme ürünlerinin bugün de sağlıklı bir hayat sürdürmek isteyenler için yararlı olacağına hiç şüphemiz yoktur.

3.jpg

LESİTİN (YÜKSEK KALSİYUM İÇERİKLİ BESİN TAKVİYESİ)
Lesitin, vücudumuzdaki her hücrenin ihtiyacı olan bir lipiddir. Hücre ara zarının oluşumunda önemli rol oynamaktadır. Beyin koruyucu zarı lesitin içerir. Aynı zamanda sinir sisteminin normal şekilde çalışması için vücudun lesitine ihtiyacı vardır. Lesitin, yağ emiliminde, parçalanmasında ve özellikle karaciğerdeki yağ işlevi sırasında önemli görevler üstlenerek yağ metabolizmasını normalize eder ve karaciğer sirozunu etkili bir şekilde önler. Bu ürün lesitin ve dmir bileşiminin yanında fosfor, kalsiyum ve iyot içermektedir.
Aşağıdaki Rahatsızlıklar için Tavsiye edilmektedir:
1- Kalp ve Damar hastalıkları
2- Karaciğer ve Böbrek yetmezliği
3- Yağlı yiyeceklerin hazmedilmemesi
4- Hafıza zayıflığı
5- Aşırı hassaslık ve kronik yorgunluk sendromu
6- Hamile Kadınlarda hamilelik süresince besin testeği sağlar

cocukkalsiyum.jpg

DİYABETİK BESLENME TAKVİYESİ

Bu ürünümüz, kandaki şeker oranı yüksek olan insanlar için üretilmiştir. Büyükbaş hayvan kemiklerinden en son teknoloji kullanılarak elde edilen kalsiyum, kabak çekirdeği tozu, malt özü, vitamin ve mikro elementler içermektedir. Balkabağı çekirdeğinin diyabet hastalığının tedavisinde gösterdiği etkiyi göz önünde bulundurarak, bu ürünümüze "anti-diyabetik" beslenme takviyesi adını verdik. Ürünümüz diyabet hastalığı olan insanların günlük kalsiyum ihtiyacını karşılar, bünyeyi güçlendirip insülin salgılamasını arttırır.

Diyabet hastalarının vücutlarında dengesiz beslenme kaynaklı kalsiyum eksikliğini giderir ve kandaki şeker oranının yükselmesine neden olur. Sunduğumuz bu ürün düşük kalorili, yağsız ve sakarozsuzdur. Sağlığı korumaya ve gereken yararlı maddelerin vücutta dengede tutulmasına yardımcı olur

ikan.jpg

BESLENME DESTEĞİ ("İKAN" KAPSÜLLER):

İçeriği: Gynostemma Blume Pentarnyllum Saponini, Karoten, Polifenol,C vitamini, Teopolifenol.

GYNOSTEMMA BLUME PENTARNYLLOM devamlı sisle kaplı dağlardaki ormanlarda yetişmekte olan bir bitkidir. "İKAN'ın" içeriğinde bulunan Saponin, bu bitkinin yapraklarından elde edilir. Bu biyoaktif madde canlılar üzerinde şaşırtıcı bir etkiye sahiptir. Çok uzun zaman önce eski bir Çin kitabında Gynostemma için; "Açlık döneminde hayat kurtaran bitkiler." ifadesi geçer. Yani kıtlık döneminde en önemli besin maddesi olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Çeşitli iltihaplanmalara karşı ateş düşürücü, zehirlenmelerde antitoksin olarak kullanıldığı yazılmaktadır. Ancak, insan hayatıını uzatabilen bir bitki olduğu sadece son 20 senede kabul edilmiştir. Bu etkisi tüm dünyayı sarsmıştır. 70'li yılların başlarında Japon Bilim Adamları Gynostemma'dan tatlı bir madde elde etmişlerdir. Bu madde incelenirken içinde bulunan aktif maddelerin Ginseng'de bulunan maddelerin aynısı olduğu tesbit edilmiştir. Böylece bu bitkinin yüzyıllara uzanan sırrı çözülmüştür. Son 20 senede Çin'deki bilim adamları ve başka ülkelerden uzmanlar bu konuda çeşitli araştırmalar ve deneyler yaptılar. Gynostemma Saponininin ginsengte bulunan adoptojen maddesinin taşıdığı özellikler kadar etkili maddeler olduğu ispat edilmiştir. Saponin, bağışıklık sistemini güçlendirirken ayrıca bütün vücuda enerji kazandırır. Yaşlanma sürecini yavaşlatır. Kanser ile savaşta etkilidir. Ülseri iyileştirir. Stres etkisini azaltır. Vücudun dayanıklılık sınırını arttırır. Ağrıları geçirir. Uyku ilacı etkisi gösterir. Kandaki yağ oranını azaltır. Böbreklere iyi gelir. Cinsel gücü belirgin bir şekilde arttırır.

zayiflamacay.jpg

ZAYIFLAMA ÇAYI
Geleneksel Çin Tıbbından alman reçeteye göre hazırlanmıştır.Fazla kilolarından kurtulmak isteyenlere önerilmektedir.
BABT teknolojisi ile (BİO AKTİF BESLENME TAKVİYELERİ) üretilmiş olan bu çayın hazırlanmasında "Siyah ejder" ve "Kudin" (COURNUTAE LATIFOLIAE) çayların biyoaktif maddeleri, Lotus yaprakları, KASSİYA TORA tohumları, mandalina kabuğu, RHİZOMA ALİSMATİS bitkileri özü eklenerek üretilmiştir. Bu çayın üretimindeki bitkiler dengeli bir orantı dahilinde kullanılmıştır.
Düzenleyici etkisi: vücudu toksinlerden arındırır, lipid seviyesini düşürür, fazla kiloları giderir, dalak fonksiyonunu güçlendirir, sindirim sistemini düzenler. Bu ürün, insanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan testlerden çıkan sonuçlara göre, çok etkili ve tamamen güvenilir olduğunu kanıtlamıştır. Yüksek kalitede bir üründür, yan etkisi bulunmamaktadır, kullanımı çok pratiktir, büyük bir alıcı kitlesine sahiptir ve günümüzde fazla kilolardan kurtul mak için piyasada bulunan en iyi üründür.

7.jpg

ANTILIPID ETKİLİ 3B KAPSÜLLERİ (KOLESTEROL DÜŞÜRÜCÜ)
CRATAEGUS OXYACANTHA, kanda belirgin bir şekilde lipid sayısının, kan serumu nun kolesterolünün ve trigliseridin azalmasını sağlayan bir bitkidir.
İçerdiği tartarik asit ve sitrik asit gibi maddeler sayesinde kan damarlarını açar ve kan basıncını azaltır. Kolesterol seviyesini düşürür. Mide suyundaki sindirim enzimlerini çoğaltır.
Bu ürünümüzün içerdiği tüm maddeler, tamamen güvenilir ve toksin içermeyen mad delerdir. Çin'deki farmakolojik standartlara göre üretilmiş olan bu ürünün, içerdiği 3 bitkinin oranları özel işlemlerden geçirilerek ayarlanmıştır ve ayarlanmış olan bu dozun hiçbir zararı ya da yan etkisi bulunmamaktadır.

8.jpg

YILANBALIĞI YAĞI
Yılan balıkları (ANGUİLA ANGUİLA) Çin, Japonya ve Avrupa sularında yaşamaktadırlar, Bu cins balıklara "sudaki ginseng" adı verilmiştir. Denizde doğar ancak akarsularda yaşarlar. İnsanlar, bugüne kadar verilen çabalara rağmen bu balığın yavrularının suni üretimini gerçekleştirememişlerdir. Dolayısıyla bu balık cinsi çok değerlidir. Örneğin, Çin'de ona "yumuşak altın" denilmektedir. Yaşayabilirlik gücü çok yüksek bir balıktır. Gece rahatça hareket eder, ışığa karşı çok duyarlıdır ve oksijen eksikliğine son derece dayanıklıdır. I945'te Hiroşima'daki nükleer bombardımanın ardından tüm canlıların arasından yalnızca bu balığın hayatta kalabilmesi herkesi çok şaşırttı. Bu durum bilimadamlarının yoğun ilgisini çekti. Japonya'da son derece değerli olan ve içer diği besin maddelerinin katsayısı yüksek olan bu cins yılan balığı insanlar tarafından çok sayıda tüketilmektedir. Bilimadamlarma göre bu alışkanlıkları, Japonların dünyada en uzun yaşayan milleti olmasına önemli katkı sağlamaktadır.
Bu yağ, modern biyokimya teknolojisi kullanılarak yılanbalığı iliğinden elde edilmektedir. %100 doğal, saf, besin değeri yüksek, tam anlamıyla güvenli ve hiçbir yan etkisi olmayan bir üründür.
"Yılanbalığı yağı"nın içeriğindeki önemli öğeler:
1. EPA insan vücudunun üretmediği başlıca doymamış yağ asitleri. Bu asit, kan damarlarını iyileştirir, lipid seviyesini azaltır, dolayısıyla çeşitli kan-damar hastalıklarını etkili bir şekilde önler.
2. DHA aynı şekilde insan vücudunun üretmediği başlıca doymamış yağ asit lerindendir. Bu aside "beynin altını" adını vermişler. Beyin fonksiyonlarını iyileştirir, hafızayı güçlendirir, yaşlanma nedeniyle meydana gelen dejenerasyon ve senile dementia durdurulabilir.
3.AKG'ler alkoksil gliserin, insan vücudu tarafından üretilebilmektedir. Bilimadamları ona "bağışıklık kaynağı" adını vermişlerdir. Lenf bezlerinde, karaciğer ve ilikte konsantre olan bu madde bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu enfeksiyon ve diğer hastalıklara karşı dirençli kılar

 
KAHTA ADIYAMAN
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol